2010 Miami Masters Kuraları – Kadınlar


Kadınlar kurasına geçelim…

1 numaralı seribaşı Caroline Wozniacki olacak demiştik, ancak seribaşılar pazartesiden önce belirlendiği için burada da, Indian Wells’te olduğu gibi 1 numaralı seribaşı Svetlana Kuznetsova. İkinci turda Shuai Peng ile oynayabilir, tehlikeli olabilir Çinli oyuncu Sveta için. Üçüncü turda Agnes Szavay, dördüncü turda Bondarenko-Bartoli zor rakipler değil. Kuznetsova, Indian Wells’te ilk maçında elendikten sonra daha yoğunlaşmış olacaktır burada. Eğer ikinci turu geçerse çeyrek final yolu açık.
Kuznetsova’nın çeyreğindeki diğer isim, 8 numaralı seribaşı Na Li. İkinci turda Timea Bacsinszky ile oynayabilir Çinli. Bacsinszky geçen sezonun sonunda çok iyi çıkış yapmış, ekim ayında Lüksemburg’da ilk WTA şampiyonluğunu da kazanmıştı. Bu seneye iyi giriş yapamadı ama… Üçüncü turda Aleksandra Wozniak, dördüncü turda Wickmayer-Rezai tehlikeli olabilecek rakipler. Dengesizliğiyle bildiğimiz Li burada erken elenebilir, Yanina Wickmayer’i bekliyorum bu çeyrekten.
Kuznetsova-Li çeyreğinin karşısında Venus-Radwanska çeyreği bulunuyor. Venus, ikinci turda Michelle Larcher de Brito ve Sorana Cirstea’dan biriyle oynayacak. İki genç ve gelecek vaat eden tenisçi ama Venus’ün karşısında durmaları zor. Üçüncü turda Anabel Medina Garrigues, dördüncü turda Hantuchova-Petrova, tecrübeli Amerikalı için muhtemel rakipler. Özellikle dördüncü turda iyi bir Petrova, Venus’ü zorlayabilir. Bu çeyrekte 38 yaşındaki Date Krumm da bulunuyor ayrıca. İlk turda Anna Chakvetadze ile oynuyor Krumm, onu geçerse de Nadia Petrova ile oynayacak. Krumm-Petrova arasındaki son karşılaşmada gülen taraf Krumm olmuştu.
Agnieszka Radwanska’nın kurası bir hayli çetin. Üçüncü turda Ana Ivanovic, dördüncü turda Flavia Pennetta ve Sabine Lisicki, Polonyalı raketin muhtemel rakipleri. Andrea Petkovic ve Yaroslava Shvedova gibi sağlam, genç raketler bu bölümde. Tahmin yapması çok güç bir çeyrek ama geçen hafta Indian Wells’te yarı final gören Radwanska’nın buradan çıkmasını zor görüyorum.

Alt tarafa turnuvanın 2 numaralı seribaşı olan Wozniacki’nin kurasından başlayalım. İkinci turda Heather Watson ile oynayabilir Woz. Watson, 2009 Amerika Açık junior şampiyonu. Üçüncü turda Maria Kirilenko, dördüncü turda Schiavone-Pavlyuchenkova muhtemel rakipler. Alize Cornet, Stefanie Vögele ve Arantxha Rus gibi genç dimağlar da bu bölümde. Bir daha baktım da bildiğin junior turnuvası gibi olmuş kuranın bu bölümü. 16-20 arası epey oyuncu var burada. Çok çok zor bir kura değil ama Wozniacki buradan çıkamazsa çok da şaşırmamak lazım.
Wozniacki’nin çeyrek finaldeki muhtemel rakibi olan Elena Dementieva’nın kurasında, kötü bir sürpriz bekliyor Rus raketi. İkinci turda Justine Henin ile oynayacak Dementieva. Avustralya Açık’ta çekişmeli geçen ikinci tur maçını Henin iki sette kazanmayı başarmıştı. Ama Avustralya’dan bu yana Henin’in form durumu çok iyi gitmezken, Dementieva iyi başladığı sezonu iyi götürüyor. Üçüncü turdaki Dominika Cibulkova buradan çıkacak galip için çok zorlayıcı olmayacaktır. Dördüncü turda ise sağlam raketler bulunuyor. Alisa Kleybanova, Sara Errani, Melanie Oudin ve Vera Zvonareva gibi. Gerçi Oudin ve Zvonareva sağlam düşüşte ama özellikle Kleybanova, bu seneye iyi giriş yaptı.
Bu çeyreğin karşısında 4 numaralı seribaşı Victoria Azarenka’nın çeyreği arz-ı endam eyliyor. İkinci turda Alexandra Dulgheru, üçüncü turda Martinez Sanchez-Safarova isimleri Azarenka’nın muhtemel rotasında. Hepsi sakatlık çıkartabilecek oyunculardır ama Azarenka da çoğu zaman ilk turlarda çok fazla zorlanmayan, genelde çeyrek-yarı safhalarında turnuvalara veda eden bir rakettir. Kadınlar tenisindeki genel dengesizliğe baktığımızda bu yönden iyi olduğunu söyleyebiliriz Azarenka’nın. Buradan çıkabilirse dördüncü turda karşısında Kim Clijsters’ı bulabilir ama. Clijsters da bu seneye iyi başlayamadı. Görkemli Amerika Açık zaferinden sonra Brisbane’da aldığı bir şampiyonluk var, onun dışında oynadığı iki turnuvada ilk turlarda kaybetti. Avustralya Açık’a da üçüncü turda veda etmişti… Ayrıca, Belçikalı’nın çeyreğinde Shahar Peer gibi formda bir oyuncu da bulunuyor…
Indian Wells şampiyonu Jelena Jankovic burada 7 numaralı seribaşı. İkinci turda Kristina Barrois veya elemelerden gelen bir oyuncuyla oynuyor. Üçüncü turda Elena Vesnina da zor bir rakip sayılmaz. Dördüncü turdaki muhtemel rakibi için birden fazla ihtimal göze çarpıyor. Indian Wells’te yarı finalde yendiği Sam Stosur bunlardan biri, Jie Zheng ve Carla Suarez Navarro da diğerleri. Ama diğer çeyreklere nazaran daha kolay bir çeyrek tabi. Dördüncü turda Jankovic-Stosur eşleşmesi olmaması sürpriz olur…
Yarı final tahmini: Wickmayer-Williams, Jankovic-Dementieva
Final tahmini: Williams-Dementieva
Şampiyonluk tahmini: Dementieva
Not: İkinci turda Henin, Dementieva’yı yenerse fena patlayacak tahminler, biliyorum.

2010 Miami Masters Kuraları – Erkekler


Teniste mart ayı demek, Amerika sert kort sezonu demektir. Martın ilk iki haftasında Indian Wells Masters, son iki haftasında Miami Masters oynanır. Bu iki turnuva, grand slamlerden sonra ana tablosunda en fazla oyuncu barındıran turnuvalardır tenis takviminde. (96 oyuncu ve 32 seribaşı ilk turu bay geçer.) Bir önceki hafta Indian Wells’ı erkeklerde üst üste Novak Djokovic, Rafael Nadal ve Andy Roddick’i yenen 31 yaşındaki Hırvat Ivan Ljubicic kazandı. Bu onun kariyerindeki ilk Masters Series şampiyonluğuydu. Kadınlarda ise gülen Jelena Jankovic olmuştu. Sırp raket uzun bir aranın ardından şampiyonluğa uzanmıştı finalde Caroline Wozniacki’yi 2 set sonunda geçerek…

Miami Masters’da kadınlar ilk tur maçları dün başladı. Bugün de kadınlar ve erkekler ilk tur maçları oynanıyor. Kuralar ve elemelerden gelen oyuncuların yerleri de belirlendi. Erkeklerde Marsel İlhan, elemelerde Brian Dabul ve Marcos Daniel’ı geçerek ana tabloya kaldı. Marsel, ana tablodaki ilk maçında yarın Pablo Cuevas ile oynayacak. Biz ana tablo kuralarını seribaşı raketler üzerinden giderek değerlendirelim…
Turnuvanın 1 numaralı seribaşı Roger Federer, ilk turu bay geçiyor. İkinci turda Potito Starace veya elemelerden gelen bir oyuncuyla oynayacak. Indian Wells’te üçüncü turda Marcos Baghdatis’e elenen Federer’in bu kez üçüncü turdaki muhtemel rakibi çok daha kolay olacak: Albert Montanes. Dördüncü turda Simon-Berdych ikilisinden biriyle oynaması muhtemel. Gilles Simon geçtiğimiz hafta Sunrise’da final oynamıştı. Tomas Berdych de Indian Wells’te çeyrek final oynadı. Özellikle Berdych zorlayabilir Federer’i.
Federer’in çeyrekteki muhtemel rakibi ise Marin Cilic. Üçüncü turda Baghdatis ile eşleşmesi muhtemel görünüyor Hırvat raketin. Dördüncü turda Verdasco-Melzer ikilisi, Cilic’i en fazla zorlayabilecek oyuncular. Indian Wells’te ilk maçında feci bir yenilgi almıştı Guillermo Garcia-Lopez karşısında. Burada da zor kurası onun ilerlemesine engel olabilir.
Federer ve Cilic’in bulunduğu çeyreğin karşısında Andy Murray ve Robin Söderling’in çeyreği bulunuyor. Murray’den başlayalım… İkinci turda Leonardo Mayer, Murray’i zorlayabilir. Üçüncü turda Lopez-Lacko-Berrer üçlüsünden herhangi biriyle oynayabilir, üçü de birbirine çok yakın oyuncular. Dördüncü turda Wawrinka-Youzhny ikilisi olası rakipler arasında. Burada da zorlanacaktır. Özellikle Indian Wells’teki yetersiz oyunundan sonra burada erkenden kazaya gitmesi çok büyük bir sürpriz olmaz. Gerçi Murray geçen senenin şampiyonu ve puanlarını korumak için iyi konsantre olacaktır. Belirtelim, Murray şampiyon olamazsa bu hafta aldığı 3 numarayı Nadal’a tekrar geri bırakacak. Hatta Murray burada kazanır Nadal da yarı final oynarsa, Nadal yine 3 numara oluyor turnuva ardından.
Murray’nin eğer gelebilirse oynayacağı çeyrek finalde en muhtemel rakibi Söderling. Üçüncü turda Janko Tipsarevic ile muhtemel maçı gözüküyor İsveçli’nin. Dördüncü turda ise Fernando Gonzalez ile oynayabilir. Gonzalez Indian Wells’te oynamamıştı ülkesindeki depremden dolayı, burada iyi kura çektiğini söyleyebiliriz. Dördüncü tura kadar zor rakiple oynamıyor. Söderling-Gonzalez eşleşmesi olağan görünüyor o yüzden ki o maç çekişmeli geçebilir.
Geldik çeyreğin alt tarafına. 2 numaralı seribaşı Djoker’dan başlayalım. Djokovic Indian Wells’te dördüncü turda Ivan Ljubicic’e yenilmişti. Son zamanlarda hiç formda değil ve burada da zor kura çekmiş. İkinci turda Richard Gasquet ile oynayabilir, üçüncü turda da Thomaz Bellucci veya James Blake… Burada zorlanacaktır Djokovic şu oynadığı oyunla. Bu engelleri geçebilirse dördüncü turda Querrey-Monfils ikilisinden birini daha rahat geçecektir diye tahmin ediyorum. Geçen sene burada finali vardı Djokovic’in. O da Murray gibi herkesten daha fazla konsantre olacaktır.
Djokovic’in çeyreğinde Roddick bulunuyor. İkinci turda Igor Andreev, üçüncü turda Julien Benneteau muhtemel rakipleri Roddick’in. Bunları geçebilirse dördüncü turda Indian Wells finalinin rövanşı olabilir Ljubicic ile. Tabi Ljubicic’in de ikinci ve üçüncü turları geçmesi lazım bunun için. Ljubicic’in kurası da güzel, Simon Greul ve Tommy Robredo en ciddi rakipler. Hatta sonrasındaki Roddick-Djokovic de kötü kura sayılmaz. Eğer gevşeme yaşamazsa burada da belli bir yere kadar gelebilir. Ama genelde bu tür oyuncular büyük turnuvaları kazandıktan sonraki ilk turnuvalarında ilk turda saçma sapan maçlar kaybederler. Beklememiz gerek.
Roddick-Djokovic’in karşısında Tsonga-Nadal çeyreği. Nadal’ın çeyrekte Jo-Wilfried Tsonga’yı çekmesi iyi kura bence, önden bunu söyleyeyim… İlk turu bay geçen Nadal, ikinci turda Taylor Dent veya elemelerden gelen bir oyuncuyla oynuyor. Üçüncü turda David Nalbandian ile oynayabilir ki gayet de güzel maç olur eğer olursa. İlk iki turda Kubot-Troicki önünde olacak Arjantinli. İkisi de zorlayabilecek rakipler, bunları geçerse zaten iyi oynuyor demektir. Bu da üçüncü turda iyi bir Nadal-Nalbandian maçına işarettir. Nadal’ın dördüncü turda muhtemel rakipleri David Ferrer ve Ivo Karlovic, çeyrekte ise başta yazdığımız gibi Tsonga. Gerçi oradan Tsonga dışında bir oyuncunun gelmesi de mümkün. Tsonga’nın çeyreğini değerlendirirken değinelim ona.
Tsonga, ikinci turda Indian Wells’te dördüncü tur gören Garcia-Lopez ile oynayabilir. Üçüncü turda ise, Florian Mayer ve Philipp Kohlschreiber muhtemel rakipleri. Bunlar da iyi oyuncular. Dördüncü tur için Juan Carlos Ferrero ve John Isner en güçlü adaylar. Tsonga, Kohlschreiber, Ferrero veya Isner… Buradan hepsi gelebilir. Bütün oyuncular birbirine çok yakın ve buradan gelen oyuncu çeyrek finale yıpranmış bir şekilde çıkabilir.
Yarı final tahminleri: Federer-Murray ve Nadal-Djokovic
Final tahmini: Federer-Nadal
Şampiyonluk tahmini: Federer

Justine Time!


Sabırsız davranıp şu espriyi zamanı gelmeden yaptığım ve çarçur ettiğim için çok pişmanım. Tenis denen sporun, bayanlar icra ederken de ne kadar lezzetli farklılıklar sunabileceğini bana gösteren ilk isimden yani Justine Henin’dan da bir özür dilemem gerekiyor sanırım. Fakat US Open sırasında Kim Clijsters’a olan desteğimi bir sadakatsizlik emsali olarak görmeyeceğinden eminim. Zira yıllarca Henin-Clijsters finallerinin yolunu gözleyen bir nesil, uzun bir süre boyunca Williams Kardeşler’in tamamen güce dayalı tenisini ve birtakım Sovyet orijinli hatunların yine estetikten hayli uzak oyunlarını ‘world-class tennis’ diye karşısında buldu. Güzel günler değildi… Bayan basketbolu gibi bir şeydi izlediğimiz. Sadece kötü bir taklidiydi erkeklerin yaptığının. Oysa ki bu oyunun kadınlar oynadığında daha da güzelleşebildiğini tecrübe etmiştik birçok kez.


Dış görünüşle dalga geçmemeyi anneannemin bu konuda savurduğu, şimdi bakınca bir psikopatın ağzından çıkmış gibi gelen tehditlerden sonra prensip edinmişimdir. Fakat şu kadarını söyleyeyim, bir erkek Amelie Mauresmo’yu kortlarda gördüğü günleri özleyebiliyorsa görüntü gerçekten çok vahim boyutlara ulaşmıştır… Ya da o erkek çok başka bir erkektir, kendisiyle arkadaşlığınızı bir kez daha gözden geçirin. Mauresmo’yu özlediğim günler oldu.


Bugün sonunda Umut Sarıkaya üstadın üzerinden ne kadar geçerse geçsin güldürebilen o karikatürünü en doğru zamanda hatırladık. Juju’yu Elena Dementieva önünde izleyemedim. Fakat Dementieva da yukarıda bahsettiğim o Ruslar arasında sempatimi kazanabilen ender tenisçilerdendir. Bu yüzden onun da mental yapısı hakkında birçok gözlem yapma olanağı buldum. Yıllardır en formda hissettiği dönemlerde, en ağır favori olarak geldiği turnuvalarda bile onu şampiyonluktan alıkoyan kırılgan psikolojisi, burada seribaşı olmayan fakat 1 numaralı ilgi odağı olan Henin’ı ikinci turda çekmeyi kaldıramamıştır muhtemelen. O gün de Henin’ın beklenenden iyi göründüğünü fakat özellikle servislerinde büyük sıkıntı yaşadığını duyduk zira sonradan. File önünde fark yaratmış gibi gözüküyor Belçikalı. Alisa Kleybanova’ya ilk seti verdikten sonra yaptığı geri dönüş onu dördüncü tura taşırken, Clijsters-Henin ikilisinin yokluğunda Belçika’nın en büyük umudu olmuş Yanina Wickmayer geliyordu kuradan. Wickmayer son Amerika Açık’ta yaptığı yarı finalle dikkatleri üzerine çeken, burada da 12 numaralı seribaşı Flavia Pennetta’yı yenerken yükselişini sürdüreceğine dair ipuçları veren çok sağlam bir genç raket. 1989 doğumlu Yanina’nın gençlik dönemlerinde tenis kariyerinde ilerlerken kimlerden ilham aldığı ortada. Böylesine bir çıkışın üzerine Belçika tenisinin fenomenlerinden birine toslaması kendisi adına büyük bir şanssızlıktı. Fakat bu kızın da ileride çok fazla ses getireceği ortada, belki de bizim gibi tenisseverleri yeni onyılda kurtaracak isim de yine Belçika topraklarından biri olacak…


Wickmayer karşısında ilk seti tie-break ile alırken, A sınıfı oyunundan çok uzak bir Henin vardı. Bunun üzerine 6-1 verdiği ikinci set sonrası salonda da soğuk rüzgarlar esmeye başladı. Seti kazanan Belçikalı bir genç kızdı, fakat korttaki Belçika bayraklı seyircilere bakıp bunu söylemek mümkün değildi. Herkes Juju’nun geri dönüşünü bekliyordu ve Clijsters’ın Amerika’da yaptıkları büyük bir umut kaynağıydı. Final setini 6-3 alıp yoluna devam eden Henin oluyordu.


Az önce tamamlanan maçta ise 19 numaralı seribaşı Nadia Petrova vardı karşısında… Benim için Henin sonrası dönemdeki tatsız tenise güzel bir metafordu Petrova. İlk sette yarı finali hak eden bir oyuncu yoktu açıkçası sahada. Basit hatalar, düşük ilk servis oranı ve sıradanlıktan sıyrılamayan Henin vuruşları… Buna rağmen tie-break söz konusu olduğu zaman, Petrova’yla daha önceki maçlarında 12-2 gibi büyük bir üstünlüğü elinde bulunduran Henin’ın daha kendinden emin görünmesi sürpriz olmadı. Zaten onu böyle büyük bir aradan sonra ve çeşitli sakatlık etkileriyle geldiği bir Grand Slam turnuvasında buraya ulaştıran en önemli nokta o büyük özgüvendi. İkinci sette daha iyi görünen Petrova üst üste iki servisini kırıp 3-0 öne fırladığında da o özgüven kendini belli ediyordu. Aynı şekilde rakibinin iki servisini kırarak cevap verdi Justine… Petrova yine de direnecek gibi görünüyordu, fakat maçın son iki oyununu kapsayan 10 dakikalık bir sekansta öyle bir Henin izliyorduk ki turda bu oyunun karşısında durabilecek bir tenisçi olduğundan şüphe duyuyorum. Varsa da o ismin Petrova olmadığından eminim.


Juju çeyrek finalde gerektiği zamanda, sırtını duvarda hissettiği her anda cebinden o sihirli oyununu çıkarmayı bildi. O büyük özgüveninin altında yatan da tam olarak bu. Eurosport için hazırladığı programın ismi şimdi daha anlamlı. Yarı finalde Maria Kirilenko-Jie Zheng mücadelesinin galibiyle eşleşecek Henin. Makiri bizim için bayanlar tenisinde sahada oyuna dair izlenecek bir şey bulamadığımızda en azından en ilkel dürtülerimize hizmet ettiğinden sempati duyduğumuz çok güzel bir abladır. Fakat Henin karşısında bir şansı olur mu, bilmiyorum. Bu Henin karşısında bir şansı olur mu, hiç sanmıyorum. Finalde Serena’yı tokatlamacasına o zaman…


Gerçi Zheng de ilk seti 6-1 aldıktan sonra, ikinci sete servis kırarak başladı. Maç Makiri’nin elinden kayıp giderken, Çinliler’in çeyrek finale iki tenisçi sokmakla yetinmeyebileceğini ekleyelim. Kısmet…

Believe!


Melanie Oudin, US Open seyircisinin çok fazla ümit beslediği bir isim değildi turnuva başlamadan önce. Bayanlar tenisinin 70 numarası olan yükselişteki bu Amerikalı, ilk turda underdog olarak çıktığı Anastasia Pavlyuchenkova maçını baştan sona domine ederek ikinci tura geçti. 4 numaralı seribaşı Elena Dementieva idi yeni rakibi. Elena’nın böyle sürprizlerle veda ettiği turnuva sayısı bir hayli fazladır, ancak yine de Oudin için bu ilk tur galibiyeti bile büyük bir başarıyken kimse yeni bir sürpriz beklemiyordu. İlk seti vermesine rağmen, o her oyuna sıkı sıkı tutunan yapısıyla Dementieva’yı çok zorladı ve 2-1 ile büyük çapta bir sürprize daha imza attı.


Dün Maria Sharapova önünde ise, son iki Grand Slam turnuvasındaki başarıları ve rakibinin sakatlık problemleri nedeniyle kötü bir yıl geçiriyor olması ile Oudin hiç olmadığı kadar favoriydi belki de… 29 numaralı seribaşına karşı da ilk seti verdikten sonra geri döndü ve Amerikan halkının ayakkabılarındaki yazıya odaklanmasını sağladı. Sharapova adına da omuz sakatlıklarıyla verimsiz geçen son yılların üzerine, dün sağlık molası almasına sebep olan elindeki yeni sakatlık can sıkıcı.


Üç turda da Rus tenisçileri geçerek yoluna devam eden Oudin’in yeni rakibi 13 numaralı seribaşı Nadia Petrova. Justine Henin’ı fazlasıyla özleyen biri olarak bu Amerikalı kızın daha da ilerileri görmesini istiyorum. Zaten 1.68 boyundaki Oudin de ilham kaynağı olarak Belçikalı’yı gösteriyor ve onu “bir şeyler kazanmak için uzun boylu olmak zorunda olmadığını ispat eden bir öncü” olarak tanımlıyor. Wimbledon’da da, burada Jelena Jankovic’i eleyen Yaroslava Shvedova’yı ve ardından da bizzat Sırp tenisçiyi saf dışı bırakarak sükse yapmıştı. Ancak dördüncü turda Agnieszka Radwanska ile bitiyordu yolculuğu. Nadia Petrova’ya stiliyle nispeten daha büyük zorluk çıkaracağını tahmin ediyorum. İnanıyoruz…