Young Folks 2011: Gülerce Ekürisi Tobias Harris ve Scotty Hopson

Tobias Harris
Fr., 6′ 8″, SF/PF
Brookville, New York (1992)
Scotty Hopson
Jr. 6′ 7″, SG
Hopkinsville, Kentucky (1989)
Tennessee

Scotty Hopson kampüse benden 1.5 sene önce geldi. rivals.com 2008 lise mezunları arasında Hopson’ı beşinci sırada gösteriyordu. Koç Bruce Pearl -sosyal ilişkileri kuvvetlidir- saha içinde olmayan sihrini saha dışında gösterdi ve herkesin peşinde koştuğu bu yetenekli lise oyuncusunu Knoxville gibi bir şehre getirmeyi başardı.

Asıl bomba ben Knoxville’e yerleştikten sonra patladı. 2010 lise sınıfında altıncı sırada gösterilen Tobias Harris’in de Tennessee’ye geleceği açıklandı. Üzerindeki beş sıra hep aşina olduğumuz isimler Harrison Barnes, Jared Sullinger, Kyrie Irving, Josh Selby ve Brandon Knight. Harris’in hemen arkasından da Perry Jones ve Enes Kanter. Bir hayal gerçek olmuştu ve bu iki yıldız adayı aynı takımda birleşmişlerdi. Artık bu iki oyuncuyu yakından izlemek için kombine almak kaçınılmazdı…

1- Şut tehdidi yaratır mı bu afacanlar?

Harris genelde her şeyi olması gerekenden bir kademe daha yavaş yaptığı için haliyle şutunu da biraz yavaş çıkartıyor. Düzgün, yumuşak bir bileği olsa da şutu gereken seviyede değil. Henüz 18 yaşında olduğunu hatırlatıyor ve şutunu geliştereceğini iddia ediyorum.

3 sene boyunca Hopson’ın şutunu izledik, bakalım gelişecek mi diye. Üçlük yüzdesini 35’ten 37’ye çıkardı. Serbest atış yüzdesini de 62’den 73’e… Buna rağmen kesinlikle güvenilir bir şutu yok. Form çirkin, stil bozuk, release yavaş, isabet oranı istikrarsız. Top elinden çıktığı anda otomatikman ‘girdi’ değil ‘eyvah girmedi’ dedirtiyor.

2- Top hakimiyetleri ne düzeyde, NBA’de potaya gidebilirler mi?

Tobias’ın en sevdiğim özelliklerinden biri, üçlüğün gerisinde topu eline alıp savunmasıyla adeta dalga -öbür kelimeyi kullanmak istemiyorum- geçmesiydi. Yalnız bunu 4 numara olarak yaptığını da hatırlatalım. Dolayısıyla kendisini savunan oyuncular da görece yavaş oyunculardı. Kısa forvet meziyetleri gösterebildiyse önemli bir sebebi de budur. Ölçümler ve savunma sorularına geçince pozisyon meselesine daha detaylı değineceğiz.

Scotty’den umudu kestim. Arkadaş 3 sene olmuş kampüse geleli, bir insan hiç mi ilerletemez top hakimiyetini? Afedersin eşşek geldin eşşek gidiyorsun sevgili Scotty! Yani tamam güzel anılar falan var da, o da bir yere kadar. Hala aynı savruk driplingler, nereye gideceğini bilemez haller, kendi etrafında anlamsız dönmeler, kendine vücut çalımı atmalar… Bruce efendiye bir çift lafım var. Sen bir koç olarak… Sana yakıştırmıyorum. İlk senesinde baktın top hakimiyeti sıfır, Hopson’dan saf şutör yaratmaya çalıştın ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Acı yazıyorum…


3- Beyler paslı oynayalım. Biz koşmayalım, topu koşturalım.

Harris’in basketbol zekası oldukça yüksek ama Bruce hoca bir kez olsun set mi çizdi? Ver Harris’e, ver Hopson’a, sonra kenardan seyret. Bu işler öyle kolay değil hoca. Harris daha iyi oyunculardan kurulu bir takıma gittiğinde ve daha iyi bir koçla çalıştığında pas özelliklerini mutlaka daha iyi sergileme fırsatı bulacaktır. Asist rakamlarına yansımasa da üst düzey bir saha görüşüne ve basketbol zekasına sahip. Hem hücumda hem de savunmada etrafında ne olup bittiğini çabucak süzebiliyor. Yalnız önceden de değindiğim gibi, vücut bir iki adım arkadan geliyor.

Hopson’ı yine eleştirmek durumundayım. Hatta senli benli konuşacağım… Eline gelen ortalama 100 toptan 8 asist çıkartabilmişsin. Futbol mu bu? Yaptığın her 1 asiste karşılık 10 topu kendin kullanmışsın. Pes! İnanmayacaksınız ama Hopson’a esas kızdığım noktalar bunlar değil, asıl şenlik Nisan Mayıs ayları sorusunda…

4- Defansa gelin beyler…

Harris’i sert bir uzunla pota altında pozisyon kavgası yaparken hayal etmek güç. Üstelik pota altı için boyu da kısa. Yavaş yavaş acı gerçekler su yüzüne çıkmaya başlıyor: Tobias sen tipik bir tweenersın evladım, artık bu gerçekle yüzleşmek zorundasın. Nereye gitsen bu etiket seninle birlikte gelecek.

Hopson’da ise ayak çabukluğu, boy, kol uzunluğu her şey var ama yine de olabileceği savunmacının yarısı bile değil. Sebebi mental. Konsantrasyon eksikliği. Oyuna küsme. Oyundan düşme. Bazı pozisyonları es geçme… Ne ararsan var. Zaman zaman neler yapabildiğini gösterdi göstermesine. Rakibine potayı göstermediği anları da izledik ama çoğu özelliğinde olduğu gibi burada da bir istikrarsızlık söz konusu. Hatta Hopson’ı tanımlayan en güzel kelime bu: İstikrarsız. Üçüncü çeyrekte crossoverla rakibini geçer, sağ sol yapıp üç kişinin üzerinden tomahawkı koyar. “E bunu yapabiliyordu da, bu zamana kadar neredeydi” diye kendi kendinize sorarsınız. Arkasından topu ayağına çarptırır, top kaybı yapar. Son çeyrekte şalteri indirir, ara ki bulasın. Bu taraftar 2010’da Michigan State’le oynadığımız Elite 8 maçını kolay kolay unutmaz beyler.


5- Uçarlar mı, kaçarlarlarlar mı?

Yapalla efendim yapalla! Onu da yapalla! Bizim millete müstahak diye de devam eder.

Harris efendi önceden de kısaca değindiğimiz gibi ortalama bir atlet.

Hopson gerçekten muazzam bir atlet. Hiç izlemedim ama YouTube’daki highlightları eminim çok yakışıklıdır. Ancak oyununa tam olarak yayabiliyor mu orası şüpheli. Takımda sistem falan olmadığı için ribaundu alan soluğu karşı potada alıyordu. Scotty de malum seri oyuncu, hızlı hücumlarda atletizmini kullanabiliyordu. Ancak yarı sahada aynı agresifliği görmek maalesef pek mümkün değildi. Maç başına bir iki spektaküler smaçla seyircinin ağzına bir parmak bal çalarken, işlerin kızıştığı anlarda yine kaybolup gidiyordu.

6- Ölçümleri ne alemde?

Tobayas kardeşimiz 6′ 8” ölçüldü ki bu beklenenin altında bir rakam. Yaşı henüz 18 aslında, 1-2 santim daha uzar mı diye umarsız beklentilerim var. Şutunu biraz geliştirirse ve ‘stretch 4’ gibi oynarsa hücumda daha verimli olur. Ancak savunmada her iki pozisyonda da çok zorlanacak.

Hopson’ın boyu 6′ 7” altı olarak ölçüldü. Kanat genişliği ise 6′ 11”. Lise yıllarında bu kadar büyütülmesinin başlıca sebeplerinden biri de buydu. Fizik olarak tipik bir NBA 2 numarası görüntüsü çiziyor (saç stili hariç).

7- Nisan Mayıs ayları gevşer gönül yayları…

Harris önemli yetenekleri olmasına rağmen oyunu sertliğe dayalı olan bir oyuncu değil. Oyun sertleşince temastan kaçar demek biraz ağır olur ama içeride didişmeyi çok sevmez diyelim. Ben buraya kırmızı kalemle bir soru işareti koyarım. Öte yandan şu da var, kampüsteydim biliyorum: Her sabah 6’da kalkıp idmanına gider miydi? Giderdi. Bireysel idmanını yapar mıydı? Yapardı. İşini ciddiye alır mıydı? Hem de nasıl. Karakteri düzgün müydü? Kesinlikle. Buraya da mavi tükenmezle bir yıldız koyarım.

Şöyle bir düşünüyorum da son birkaç senedir genç oyuncular arasında izlediğim en istikrarsız oyuncu Hopson olabilir. Her maç öncesi “Acaba bu maç hangi Skati çıkacak bahtımıza” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Sadece oyunu değil, vücut dili, hal ve tavırları, benchteki tutumu vesaire hepsi bir acayip. Devamlı bir drama hali… Sanki Hopson başka bir gezegende yaşıyor gibi. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir de kendisini dev aynasında görmek gibi kötü bir alışkanlığı da vardır. Çalışmayı sevmez, eleştirilmekten pek hoşlanmaz. Pearl de iyi pışpışlardı bunu. Nisan’ı Mayıs’ı geçtim, Ekim’de Kasım’da nasıl güveneyim?


8- Kristal Küre

Harris’in eksileri şu şekilde özetlenebilir: Yumuşak, üst düzey bir atlet değil, 3 numara için yavaş, net bir pozisyonu yok ve pek de iyi bir savunmacı değil. Artıları ise hücumdaki akıcılığı, basketbol zekası, ellerinin yumuşaklığı, top hakimiyeti ve henüz 18 yaşında olması. Jared Dudley benzetmelerini okudum ama Dudley NBA’e geldiğinde 22 yaşındaydı. Bence NBA’de 3 sene geçirecek bir Harris, özellikle hücum konusunda Dudley’den iyi bir oyuncu olabilir. Esasında fena benzetme değil. Vücut yapıları benziyor, ikisi de çalışkan, efendi adamlar. Seçilecekleri yer de aşağı yukarı benzer olacak gibi gözüküyor şimdilik. Dudley 22’den gitmişti, Harris de 20-22 arası gözüküyor. Gerçi sene içinde maçları izlerken birçok kez Harris bu sene girerse banko lotarya olur diye aklımdan geçirdiğimi de hatırlıyorum. Önceki yazılarda da değindiğim gibi ben olsam bu draftta sürprize oynarım. 18 yaşında potansiyelli bir genç o kadar da kötü bir tercih olmayabilir.

Küreye turuncu gözlükleri çıkarıp baktığım zaman Hopson için yapabileceğim en iyi benzetme ise Gerald Green olurdu. İkinci turun ortalarında bu kumarı oynar mıydım? Seçeceğim organizasyona ve koça bağlı olarak 40-60 arası belki düşünebilirdim. Zamanında büyük umutlar vadeden bir oyuncu için üzücü bir tablo…

1 thought on “Young Folks 2011: Gülerce Ekürisi Tobias Harris ve Scotty Hopson”

  1. Draft degerlendirmelerinize bayılıyorum… bu işi devam ettirmeniz mükemmel. kyrie vebrandon knight'ı da bekliyorum

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *