YF 2011 Blog #4: Art Arda Dört Sorunun Doğru Yanıtı Aynı Şık Olamaz

Alec BURKS
Colorado, So.
6′ 6″, SG
Grandview, Missouri (1991)
Jordan HAMILTON
Texas, So.
6′ 8″, SG/SF
Los Angeles, California (1990)

Kaç gündür profil yazmaktan afedersiniz imanımız gevredi. Günü gününe çalışmadık, sınav öncesi konular yığıldı. Böyle olunca da araya farklı bir şey serpiştirmek lazım.

Dün sabah Kubilay Kahveci ve Cem Pekdoğru’yla beraber son teknolojiyle (bildiğin MSN Messenger) donatılmış war roomumuzda önümüzdeki günlerde bizi nelerin beklediğini tartışıyorduk. “Klay Thompson mı, Jordan Hamilton mı” sorusunu gündeme getirdim… Neden sonra denklemin sadece bu ikisiyle sınırlı kalmadığını anlamıştım. Marshon Brooks ve Alec Burks’ü de bu gruba dahil edip olayı dört bilinmeyenli denklem haline getirdim. Hangisini seçmeliydik ki, takımımız güçlensindi… Ancak bu sorunun cevabını verebilen bir kişi draftın şipresini de çözebilirdi. Plan belli olmuştu, hem şipreyi çözmeye çalışacak, hem de bir türlü yazmaya vakit bulamadığımız Burks ve Hamilton’ı mercek altına alacaktık.

* * *

Doktor bey, 10. sırayla 20. sıra arasında bir kanat oyuncusu seçmek istiyorum, ama bir türlü kimi seçeceğime karar veremiyorum. Thompson mı, Hamilton mı, Burks mü, yoksa Brooks mu? Bu arada ilginç bir detayı araya sıkıştırayım, bu oyunculardan sadece Burks ve Thompson yeşil oda daveti aldı. Demek ki yeşil odacılar bu iki oyuncuyu 11-15 arasında görürken, Brooks ve Hamilton’ı ikinci yarıda görüyorlar. Neyse biz öncelikle boy-pos, fizik ve atletizmden başlayalım:

Marshon Brooks: 6′ 5.5”, 7′ 1”, 195 lbs
Alec Burks: 6′ 6”, 6′ 10”, 193 lbs
Klay Thompson: 6′ 7”, 6′ 9”, 206 lbs
Jordan Hamilton: 6′ 8”, 6′ 9.5”, 228 lbs

(boy, kanat genişliği, kilo)

Görüldüğü gibi uzunluk olarak arada büyük farklar yok, ancak Hamilton oturmuş fiziğiyle bu kategoride bir adım önde. Atletizm olarak da bu oyuncuların hiçbirisi arabanın üzerinden zıplayıp smaç şampiyonası falan kazanacak oyuncular değil. Brooks ve Hamilton az farkla Burks ve Thompson’ın önünde olabilir ama arada uçurum yok. Görüldüğü gibi bu kategoride net bir kazanan yok.

* * *

Olaya “Burks en genç, dolayısıyla en büyük potansiyel onda” gibi ezberci bir şekilde yaklaşmak istemem ama perspektife koymak açısından göz önünde bulundurmak lazım…

Marshon Brooks: 22 yaşında (Sr.)
Alec Burks: 19 yaşında (So.)
Klay Thompson: 21 yaşında (Jr.)
Jordan Hamilton: 20 yaşında (So.)

* * *

Oyun tarzlarına bakarak hangisinin NBA’e daha kolay adapte olacağına dair bir tahmin yürütelim. Bu konuda en büyük sıkıntıyı aralarında en yaşlı olanı Marshon çekecektir. Nedeni ise Kubilay Kahveci’nin de yazısında belirttiği gibi oynadığı takımdaki yegane sistemin “Ver Brooks’a atsın”dan ibaret olması. “Set de neyin nesi”, “Hangi perde” ve benzeri sorularla asistan koçları çıldırtması muhtemel. Topsuz oyunu fena olmamasına rağmen kara delik olmasıyla ünlü Jordan da özellikle ilk yıllarında zorluk çekecektir. Alec de topu elinde isteyen bir oyuncu. Kesinlikle bencil bir oyuncu değildir ve iyi bir pasördür ancak şu an için top elinde değilken rakip takım için hiçbir tehdit oluşturmuyor. Bu kategorinin net galibi Klay. İlk günden NBA’de top elinde değilken yapacağı birçok şey var. Şut tehdidiyle -menzili de bir hayli uzak, Cem Pekdoğru hep yazdı bunları zamanında- spacing yaratabilmesi, perdelerden çıkarak şut sokabilmesi, savunmacısı yardıma gittiğinde oluşturduğu şut tehdidi, iyi bir pasör olması ve diğer üçüne göre daha tecrübeli olması Thompson’ı cazip bir tamamlayıcı parça haline getiriyor. Bu kategoride sıralama şöyle:

1- Klay Thompson

-arada bir boşluk-

2- Alec Burks/Jordan Hamilton
4- Marshon Brooks

* * *

Bir diğer benzer özellikleri de anormal atletik olmamalarına rağmen dördünün de pozisyonlarına göre çok iyi ribaundcular olmaları. Grafikte de görüldüğü gibi atletizm kategorisinde az da olsa geride olan Thompson’ın ribaund rakamları biraz daha düşük ama bu yarışta kendisini geriye düşürecek kadar da değil.

* * *
Üçlük -ve genel anlamda ‘cemşat’- konusunda Thompson ve Hamilton sivriliyorlar. Ayrıca aşağıdaki grafikte olmayan ama bence önemli olan bir ayrıntı da hem Burks’ün, hem de Brooks’un bir önceki sezona göre geriye gitmiş olmaları. Hücumdaki sorumlulukları arttıkça efficiency düşmüş. Thompson ve Hamilton ise tam tersine yüzdelerini geliştirmişler. Thompson bir diğer önemli kategoriyi kazanırken şut tablosunun gerisi şöyle oluşuyor:

1- Klay Thompson
2- Jordan Hamilton

-buraya bir boşluk-

3- Marshon Brooks

-bir boşluk daha-

4- Alec Burks

* * *

Bir diğer aranan özellik ise oyuncunun faul çizgisine ne sıklıkta gittiği. Alttaki ibret verici tabloda da görüldüğü gibi Burks rakiplerine bu alanda fark atmış ve bu kategorinin uzak ara birincisi olmuş. Brooks topla çok oynamasına rağmen, Burks’ün çok gerisinde kalmış. Thompson şutör kimliğine rağmen Brooks’a yakın bir oran çıkarmış. Hamilton ise felaket rakamlarıyla son sırada. Topu yere vurup potaya gitmekten ne kadar imtina ettiği bu rakamlardan da çok net belli oluyor.

1- Alec Burks

-dev boşluk-

2- Marshon Brooks
3- Klay Thompson

-boşluk-

4- Jordan Hamilton

* * *

Sıradaki tablo biraz yanıltıcı, zira Burks’ün buraya yansıyandan daha iyi bir pasör olduğunu biliyorum. Yine de yüksek basketbol zekası ve muhtemelen parmak hassasiyeti sayesinde bu kategoriyi de Thompson birinci bitiriyor. Brooks’un tünel vizyonu ve Hamilton’a verilen topun geri gelmemesi hususu da grafiğe yansımış.

1- Klay Thompson
2- Alec Burks
3- Marshon Brooks
4- Jordan Hamilton

* * *
Savunma konusunda söyleyecek çok fazla bir şey yok. Bu oyunculardan herhangi birini seçen savunması için seçmeyecek. Bunların dördü de ofansif yönü kuvvetli oyuncular ki bu da beraber değerlendirmemin bir başka nedeni. Örneğin Chris Singleton veya Iman Shumpert gibi oyuncular bu karşılaştırmada yersiz olur, abes kaçardı. Aslında bu dörtlünün savunmaları hakkında kesin yargılara varmak doğru olmaz. Hepsi takımları için çok ağır ofansif görevler üstlenmiş oyuncular. Yanındaki diğer kaliteli oyuncuları göz önüne alınca belki Hamilton’ı biraz dışarıda tutabiliriz. Yine de potansiyelleri de göz önüne aldığımda benim görüşüm şöyle:

1- Jordan Hamilton/Marshon Brooks
3- Klay Thompson/Alec Burks

* * *

Sıradaki kategori de az çok önceki kategoriler sayesinde şekillendi. Ballhandling konusunda Alec ve Marshon öne çıkıyorlar. Klay en azından çabalıyor, Jordan’da o da yok…

1- Alec Burks
2- Marshon Brooks
3- Klay Thompson
4- Jordan Hamilton

* * *

Görüldüğü gibi içinden çıkılması zor bir tablo var ortada. Draftın düğümü diye boşuna demedik… Brooks riskli ama tutarsa da büyük piyango. Açık alanda yüksek tempo oynamaya çalışan bir takım diğer üçünün önünde görebilir. Erken olsa da 13. sırada Suns için ilginç bir aday olabilir. Bu tarz şeyleri tahmin etmek zor olsa da 17’den New York, 20’den Minnesota, 22’den Denver ve kalırsa 28’den Chicago yeni adres olabilir.

Hamilton ise 16’dan Philadelphia, 19’dan Charlotte, 23’ten Houston için cazip bir isim olabilir.

Biraz yüksek olduğunu düşünsem de 10. sırada seçen Bucks’ın Thompson’ı seçme ihtimali bence bir hayli fazla. Takıma uyacak bir parça ama aynı şeyi 10-20 arası birçok takım için söylemek mümkün.

Burks ise 12. sıradan Utah’a veya 14. sıradan Houston’a gider diye düşünüyorum. Hala seçilmemişse neler olur ona da bir altta bakıyoruz.

* * *

Deseler ki 15. sıraya geldik ve bu oyuncuların hiçbiri henüz seçilmemiş -olur mu olur- Indiana’ya hangisini seçersin? İşte esas konuya geldik. Bir kere o pozisyonda oynayan iyi şutörler var kadroda: Danny Granger, Paul George ve Brandon Rush. Ama hiçbiri de topla haşır neşir olmayı seven, yaratıcı oyuncular değil. George belki ileride böyle bir oyuncu olabilir ama şu an o da topla yaratıcı değil. Lance Stephenson’a da güvenerek yola çıkılmaz. Demek ki ihtiyaçlara göre Thompson ve Hamilton ikinci planda kalıyor. Brooks-Burks arasında bir tercih yapmam gerekirse, bugün itibarıyla bana mantıklı gelen seçim Burks olurdu. 15. sıraya kalması zor ama kalırsa çok ciddi düşünülecek bir oyuncu. Bakış açısına göre değişse de bugün itibarıyla Indiana cephesinden baktığımda bu yarışın galibi şut zaafına rağmen Burks. Yalnız Larry Bird’ün geçmiş yıllardaki seçimlerine baktığımızda şut konusunu bir hayli önemsediğini söylemek mümkün. O bakımdan Burks’ü hiç düşünmüyor olma ihtimali yüksek.

5 thoughts on “YF 2011 Blog #4: Art Arda Dört Sorunun Doğru Yanıtı Aynı Şık Olamaz”

  1. Gönderdiğin yazıya baktım ama pek fazla şeyi hesaba katmayan yüzeysel bir yazı. Tek bir pencereden bakmışlar gibi geldi bana.

  2. dean oliver da statsfreak ya, bi nba takımında iş falan bulsa da şu yazılardan kurtulsak.. gerçi brooks bence de diğerlerinden 3-4 adım geride gibi.. provo'da pek izlemedim ama şu dönemde gördüklerim hoşuma gitmedi baylar!

  3. Brooks'un o kadar geride olduğunu düşünmüyorum ama rolü ne olacak o konuda büyük endişelerim var. Bir de artık potansiyeline ulaşmış. Ama dediğim gibi mesela Indiana'nın böyle bir adamdan faydalanabilir.

  4. doçent dediğim gibi ben kasetten izledim brooks'u, kasetten oyuncu almaya da karşıyım ama istatistiklerine baktığımda diğerleri kadar iyi gözükmüyor.. yani ham halleriyle evet güzel, ancak takım kolej seviyesinde don nelson dönemi golden state gibi ve bütün oyuncular da marshon'a çalışmış.. yani istatistikleri 'pace adjusted' yaparsak ve diğer arkaplanı da düşünürsek etkileyici olmaktan uzak duruyorlar.. ama kubika'nın nick young ve jordan crawford benzetmelerini beğendim.. bunların kariyerine sahip olabilir.. benim içinse yeterli değil bu, bi adamı lotaryadan seçmek için..

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *