Reassurance Team


ABD milli takımının 21 kişilik aday kadrosu toplandıktan hemen sonra Amare Stoudemire, David Lee ve Robin Lopez’in yaşadıkları sakatlıklar nedeniyle kadrodan çekilmesi, başlangıçta dengeli gözüken kadroyu sıkıntıya soktu şüphesiz. Son olimpiyatlardaki o dominant takımın bile yapmakta en çok zorluk çektiği şey, istikrarlı bir pota altı savunması oturtmak ve yine pota altı rotasyonundan organize hücumlar sonucunda sayı bulmaktı. Milli takım yetkililerinin uzunları seçerken, NBA kariyerlerinin ötesinde oyunlarının Avrupa basketboluyla ne kadar uyumluluk göstereceğini de hesaba katması gerekir ki bunun önemini halen kavramış gözükmüyorlar. Şu oyuncu grubunda umutların bağlandığı uzun Brook Lopez gibi gözüküyor örneğin… Çok beğendiğim ve gelecek açısından umut beslediğim bir oyuncudur ama gerçekten de Lopez’den FIBA’nın herhangi bir turnuvasında aynı etkinliği beklemek adil mi?

Kadro son halini alınca yaşayabilecekleri sıkıntılardan uzun uzun bahsederiz. Javale McGee kadro 15 kişiye çekildiğinde kesik yiyen isimlerden biri oldu, biliyorum ama benim İstanbul’a götüreceğim kadro bu olurdu:


Rondo – Billups – Rose
Gordon – Iguodala
Durant – Gay
Love – Odom
Lopez – Chandler – McGee

Dışarıda kalanlardan Russell Westbrook tercih edebilirdi ancak dış şut sokamaması onu da bu turnuva için ideal bir isim olmaktan çıkarıyor. Yine de özellikle bire bir savunması, bu kadrodaki diğer kısalardan sadece Chauncey Billups ile kıyaslanabilir. O da Denver’da geçen sene şalteri indirmiş gözüktü biraz. Rajon Rondo ve Derrick Rose’dan birisinden vazgeçmekse oldukça zor olacaktır. Finale kadar sadece iki boş gün bulunduran bir programda sakatlık ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerek. Olur da Rondo ve Rose’dan birisi dışarıda bırakılır ve kadrodaki oyuncu sakatlık yaşarsa yerini Westbrook ile doldurmak mümkün olmaz. Mutlaka oyunun başka alanlarında katkılar yapar ama takım çok büyük bir hücum gücünden mahrum kalmış olur.


Böyle düşününce McGee yerine Westbrook’u almak daha makul geldi aslında. (Yine de orijinaliteye saygıdan değiştirmiyorum, bir de dışarı çıkmam gerekiyormuş.) Nokta şutör yokluğu da ABD kadrolarının geleneksel problemlerinden biri olarak göze çarpmıştır her zaman. Bu kadroda zaman zaman 2 numaraya çekilebilecek Billups’la ve çok formda gözüken Eric Gordon’la bu problemin aşılacağını düşünüyorum. Andre Iguodala, Danny Granger ve Rudy Gay gibi dış oyunculardan çok bu tip oyuncular iş görüyor bu tip turnuvalarda. Gay’i 4 numarada daha kaliteli katkı verebileceğinden Granger’ın yerine tercih ettim. Stephen Curry’nin de oyunu burası için oldukça uygun ama topa hükmetmeye meyilli olması oldu beni uzaklaştıran. Rondo-Billups-Rose üçlüsü varken can sıkıcı bir alışkanlık halini alabilir.

Pota altında ne kadar fazla fizik olursa o kadar iyi olur düşüncesindeyim. O yüzden ilk olarak McGee mantıklı geldi ama sakatlanmamış olsaydı Lopez daha şık dururdu, orası kesin. Yoksa hem McGee’nin adını burada anmak için çok erken olduğunu düşünüyorum, hem de hücumu alacağı asistlere bu kadar bağımlı bir oyuncunun bu basketbolda çok işlev gösterebileceğini zannetmiyorum. Ama tatil mevsiminde bulabildikleri oyuncu bu olmuş demek ki. Jeff Green’in yaptıklarını da oraya kaydırılacak bir Gay hayli hayli yapar.


Neyse ben çıkayım artık…

1 thought on “Reassurance Team”

  1. McGee'nin kadroda olması uzun rotasyonunda faydalı olurdu aslında. Odom'un zaman zaman 5 numaraya kayacağı kadroda 4 numarada rahatlıkla oynayan G.Wallace da düşünülebilirdi aslında. Artı dış şut tehditi ve savunmadaki gayretleri de yadsınamaz. Ama hastalık derecesine varan 3'lük atma sevdası onu kadro dışına itti diye düşünüyorum. Kadro seçimleri yüzünden bir pişmanlık yaşanacak gibi bir koku var havada.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *