Kulüp yarışmalarında yavaş yavaş finale doğru ulaşırken bir yanımız da Güney Afrika’daki heyecana kaymış durumda… Modern algıya göre dört yılda bir düzenlenen bir turnuvanın futbolun en büyük organizasyonu olarak kabul edilmesi mümkün değil. Esas amaç tüketici topluma her an yeni bir motivasyon sağlamak ve her doğan gün karşısına yeni bir suni gündemle çıkmak. Dünya Kupası benzeri turnuvalarsa bugün için fazla demode. Bu yüzden çağın en önemli aktörlerinden medyayı kullanarak bindirilmiş kıtaları harekete geçirmek ve heyecanı diri tutmak gerekiyor. Yine de o dört yılda bir düzenlenen futbol karnavalı geldiğinde görmezden gelmek ve sömürülmemiş en küçük bir parçasını bırakmak kabul edilemez. Hello Africa, what’s up Roger Milla?
Telegraph okuyucularına soruyor: Fabio Capello’nun 23 kişilik kadrosu sizce nasıl olmalı? Biz de başlıyoruz kadroyu oluşturmaya. Gerçekten fark edecekmiş gibi… Yine de beyin fırtınası için güzel bir yöntem, buraya da yansıtalım o fırtınayı. Fırtına demişken hücumunu Umut Bulut, Burak Yılmaz ve Alanzinho’ya emanet etmiş bir takımı da safdışı bırakamadıktan sonra Fenerbahçe yönetiminin yerinde olsam kupadan affımı isterdim. Bize başka seçenek bırakmadınız…
Robert GREEN (West Ham United), Joe HART (Birmingham City), David JAMES (Portsmouth)
Bu üçlü net biçimde sıyrılıyor diğerlerinden benim görüşüme göre. Telegraph’ın sunduğu diğer adaylara bakıyorum. Nasıl 41 kez milli formayı giymiş oladuğuna akıl sır erdiremediğim vasıfsız Paul Robinson var. Kariyerinin iyi sezonlarından birini geçirdi aslında Blackburn Rovers formasıyla, yine de Capello’nun böyle bir hata yapacağını sanmıyorum. Chris Kirkland var. Kendisiyle iyi anıları olan bütün CM tutkunlarına son kez söylüyorum ki o iş olmadı… Bir de bir dönem Sir Alex Ferguson’dan Britanya tarihinin eşini benzerini görmediği bir mahalle baskısı sonucunda formayı alan Ben Foster var ki o da buraların adamı değil. Aslında bu üçlüden önce aklıma gelecek isim Scott Carson olurdu benim, fakat onun da zamanı var gibi…
Ben 1 numaralı formayı Robert Green’e verir, gerisini düşünmem. Norwich City ile Premier League’e adım attığı günden beri takipçisiyim ve onun kalitesine yaklaşan bir yerli kaleci görmüyorum Premier League’de. Belki David James zaman zaman o seviyeye çıkmıştır ama onun da milli formayla yaptığı ve “Calamity James” başlıklarına sebep olan başlıkları düşününce mental kararlılık yönünden formayı Green kadar hak etmediğini söyleyebilirim. Bu sezon da önündeki kötü savunma kurgusuna rağmen yapabileceğinin en iyisini yaparak takımın ligde kalmasında önemli rol oynadı. Joe Hart mutlaka kadroda bulunmalı, birkaç hazırlık maçında milli formaya ısıtılmalı ki geçen ayki Mısır maçında Capello’nun da bu eğilimde olduğunu gördük. Kulübünde eldivenleri Shay Given’dan aldığı gün 1 numarayı da uzunca bir süre için devralacaktır, bence o kaliteyi bu sezon fazlasıyla gösterdi.
Glen JOHNSON (Liverpool), John TERRY (Chelsea), Joleon LESCOTT (Manchester City), Ashley COLE (Chelsea), Micah RICHARDS (Manchester City), Rio FERDINAND (Manchester United), Stephen WARNOCK (Aston Villa)
Capello’yu en çok düşündüren konulardan birisi defans oyuncularının sağlık ve form durumları olsa gerek. Hatta endişe verici noktalar saha içiyle sınırlı da değil, buna takımın eski kaptanının özel hayatında yaşadığı çalkantılı dönemleri de eklemek gerekir ki patlak veren skandaldan sonra John Terry eski günlerini aratır bir performans ortaya koyuyor. (Bu cümleyi yazarken The Dø’dan “The Bridge Is Broken” çalıyordu. Yorum yok.) Bundan birkaç sene öncesine kadar Terry-Ferdinand ikilisi bir takımın hayal edemeyeceği kadar güzel bir ikiliydi ve arkalarındaki Sol Campbell ve Jamie Carragher gibi isimler de ancak böyle bir takımda yedek kulübesine mahkum olabilirlerdi. Bugünse formuyla soru işaretlerine sebebiyet veren sadece eski kaptan değil, kaptanlık görevini onun elinden alan Rio Ferdinand da bu sezon ligde sadece 11 maça ilk onbirde çıkabildi. Profesyonel Futbolcular Birliği’nin seçtiği yılın takımında uzun yıllar sonra Ferdinand ya da Terry ismine rastlamadık. (Yılın takımındaki Ivanovic-Dunne-Vermaelen-Evra dörtlüsü Capello’nun endişelerinin çok haksız olmadığına işaret ediyor olsa gerek.) Joleon Lescott sezonun geri kalan bölümünde olmayacak ve Capello sürekli olarak Güney Afrika’ya sağlıklı oyunculardan gitmek istediğini, şu an için sadece o sağlıklı oyuncuların eldeki en iyi oyuncular olmasını umut edebildiğini belirtiyor. Ben de kendisini kadroya koysam da sağlık durumunun detaylarını çok iyi bilmiyorum.
Onun yokluğunda gidilebilecek en kaliteli isim Ledley King gibi görünüyor, ancak o da haftada iki maç temposuna girebilmiş durumda değil. Juande Ramos’un zamanında kendisi için yaptığı “Garajda Rolls-Royce bulundurmak bazen göründüğü kadar iyi değildir” açıklamasını düşünürsek Capello için ideal isim olduğunu söyleyemiyoruz. Bu durumda Michael Dawson ve Phil Jagielka gibi isimler tartışmaya dahil oluyor. Dawson zaman zaman aday kadroda yer alsa da henüz milli forma bakiri. Tottenham kadrosundaki en kaliteli üçüncü stoper olan bu adamın milli takımla Güney Afrika’ya gitmesi büyük olay olur. Jagielka ise 10 aylık bir sakatlıktan çıkmış olmasına rağmen Capello’nun göreve geldiği ilk günden bu yana takip ettiği oyunculardan ve eğer sağlık durumu konusunda ikna olursa ona şans vereceğine kuşku yok. Capello böyle kritik bir dönemde haftasonu fikstüründen Arsenal-Fulham maçını seçti ve buradaki odak noktasının Theo Walcott ya da Bobby Zamora’dan çok tecrübeli Sol Campbell olacağı söyleniyor. Morcambe’da yerel futbol oynayarak başlanan sezon Rustenburg’da biterse yeni bir Hollywood senaryosu ile karşı karşıya kalırız. Bu sakatlıklar sonrasında eskisi kadar ihtimal dışı gelmiyor kulağa. Milli takım tarihinin Bobby Moore’dan sonraki en genç kaptanı ve 1996-2006 arası üst üste altı majör turnuvada kadroda yer bulmuştu… Bir önceki mucizesini Fabio Cannavaro ile yaşayan Capello’nun böyle bir tecrübeyi es geçmesini beklememek lazım bu kadar formdayken.
Bek bölgesinde ise Glen Johnson ve Ashley Cole’un uzun süreli sakatlıkları atlatması, özellikle de Cole’un çok iyi bir tempoyla geri dönüş yaparak iki tane üst düzey doksan dakikalık performans vermesi Capello için bu bölgedeki tek sevinç unsuru… Micah Richards’ı hem stoper, hem de sağ bek alternatifi olarak düşünüp bir adet sol bek yedeğiyle savunma rotasyonun tamamladım. Leighton Baines de düşünülebilirdi ama ben Cole’un arkasında daha savunma ağırlıklı bir bek olan Stephen Warnock’ı tercih ettim. Gerçi Richards’ın durumu da çok net değil, orada da başka isimler devreye girebilir. Capello’nun kadroda sıkça yer verdiği Wes Brown da sağlık sorunlarını atlatırsa düşünülebilir, Fergie’nin tüm propagandalarına rağmen Gary Neville’ın Güney Afrika’ya gitmesi için Capello’nun günde 24 saat Old Trafford’daki Milan maçının görüntülerini çeviriyor olması lazım.
Orta saha ve forvet bölgelerinde ise teknik direktörümüz Mustafa Denizli tatlı bir sıkıntıyla karşı karşıya… Ona da geliriz, beklediğimden uzun sürdü bu fasıl.